3 Mart 2015 Salı

İç Mimarlık ve Kültürel Değerlerimiz

Son dönemde mimari de sıkça tartışılan konulardan bir tanesi de özgün ve orijinal yapıların üretilememesi olmuştur. Genel olarak mimarlar tarihimizi ve kültürümüzü bilmemekle, yaptıkları özgün yapılarda dahi kendi kültürümüze ve sosyal yaşantımıza uzak, Avrupai tarzda yapılar üretmekle suçlanmaktadırlar. Bu tür tartışmaların yaşanması bir nokta da oldukça ümit vericidir. Çünkü Aslan yattığı yerden belli olur, gibi atasözlerimizin de direkt olarak işret ettiği gibi yaşadığımız yerler bizim karakterimizi ve ruhsal yapımızı şekillendirme de oldukça önemli bir rol almaktadır. Gündelik siyasi tartışmalardan sıyrılıp sanatla,edebiyatla ve mimariyle ilgili tartışmalar da bulunmamız gelişmeye başladığımızın önemli bir göstergesidir. İç mimarlık ofislerinin sayılarının artması da bu noktada ümit verici bir gelişmedir. Yaşadığımız yerleri şekillendirirken aynı zamanda hayatımızı ve karakterimizi de şekillendirmiş oluruz. Örneğin yıllarca kültürümüzde tuvaletin doğrultusu kıbleye dikey olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu kültürümüzün sahip olduğu ince zarafetin bir temsilidir. Ya da yatak odalarının mahremiyete uygun şekilde evden izole edilerek tasarlanması yine ahlaki ve kültürel incelikleri tasavvur eden bir zihnin ürünleridir. Yalnızca dini ya da kültürel boyutta değil pragmatik açıdan da dar alanlarda alandan ve zamandan tasarruf edebileceğimiz alanlar yaratabilen iç mimari dekorasyon ofisleri bulunmaktadır.  Mekan tasavvuru modernite de ilk ortaya çıkan özelliklerden biridir. Moderniteyle birlikte odalar ayrılmaya başlamış, evin içerisinde uşakla efendinin odaları, çocukların, aile büyüklerinin odaları ayrılmıştır. Ev dekorasyonu psikanalitik açıdan hayatta ki önceliklerimizi gösteren tasarımlardır.

Türkiye de iç mimarlık ofislerinin sayıları son on yılda müthiş bir artış göstermiştir. Bu durum artık farklı tasarımları ve farklı yöntemleri oldukça önemseyen bir topluma sahip olduğumuzun göstergesidir. Eskişehir iç mimarlık ofislerinin sayıları da oldukça artmıştır. İç mimari dekorasyon alanında faaliyet gösteren bu ofisler uzman mimarlar ve tasarımcılarla çalışmakta, profesyonel destekler sunmaktadır. Eskişehir iç mimarlık açısından oldukça gelişmiştir.Peki iç mimarlık genel mimari içerisinde nerede yer almaktadır? İç mimarlık modern mimari içerisinde mimari farklılığın tam öznde yer almaktadır. Çünkü çağımızda gelişen teknolojiyle birlikte yeni dış mimari kalıpları değiştirebilmek, genel patternlerin dışında bir proje yaratabilmek oldukça zordur. Hem ekonomik külfetler hem de kullanılacak malzeme genel olarak hep aynı kalıplar ve aynı mimari projeler için üretilmektedir. Dış mimari de ki bu aynılık, iç mimarinin daha önem kazanmasına sebebiyet vermiştir. Üstelik artık her yer de müthiş bir betonlaşma ve yapılaşma görülmektedir.  Merkezi bölgelerde yeni yapılar inşa edebilmek için arazi bulabilmek imkansız hale gelmiştir. Bu durumun neticesinde de yeni inşa edilen yapılar mümkün olabildiğince işlevsel, göze hoş ve estetik tasarlanmaktadır. Hem göze hoş, hem insan ruhuna seslenen yani estetik kılınabilen hem de mimarın elinde ki dar alanı mümkün olduğunca verimli kılabilmek için iç mimari hayati bir rol üstlenmektedir.
İç mimarlık genel toplum kanısında mobilyaların ve çevresinde ki eşyaların nasıl ve nerde olması gerektiğiyle uğraşan bir alan gibi lanse edilmektedir. Oysa iç mimarlık sizin ruhunuzu yansıtır.Dekorasyon yalnızca mobilyaların nerede olacağı sorunsalı değildir. Sizin nasıl bir evde ya da ofiste nerede oturup çocuklarınızı ya da dostlarınızı nerede ağırlayacağınızla, işinizi saatlerce bunalmadan  ve strese girmeden nasıl bir yerde yapacağınızla ilintilidir. Sanat yalnızca görmeyi değil göstermeyi de amaçlar. Sizin oturduğunuz açıdan karşınızda gördüğünüz parça artık sizin iç dünyanıza ait olan bir yerdir. Eski Yunanca’da görmek bir şeye maddi anlamda sahip olmak demektir. Büyük bir mütefekkirin dediği gibi de ‘güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.’ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder