İç mimarlık, yapıların ruhuna uygun dokunuşlarla o yapıya canlılık ve ruh üflemek sanatıdır. Yalnızca dekorasyon ve estetik faydalar sağlamaz, aynı zamanda dar bir alanı nasıl daha verimli ve daha efektif kullanılabileceğini gösterir. Son yıllarda iç mimarlık büyük aşamalar kaydetmiştir. Yeni tasarımlar ve dekorasyonlarla mimarlık yeni bir noktaya ulaşmıştır.
Mimarlık cilalı taş devrinden beri olan kadim bir meslek ve
statüdür. Eski zamanlarda mimarlar çok kıymetli zanaatkarlardı. Öyle ki
özellikle imparatorluklar ve güçlü krallıklar dünya üzerinde ün salmış usta
mimarlara eserler yaptırarak kendi isimlerini ve dönemlerini tarihsel statü
içerisinde değişmez bir noktaya taşımak istemişlerdir. Mimari her coğrafi
bölgede bölgenin sahip olduğu kaynaklar ve iklim özelliklerine göre
değişiklikler göstermiştir. Bu yüzden mimarlık bölgesel olarak farklı biçimlere
bürünmüştür. En ünlü karakteristik mimari bölgeleri sayacak olursak; Mısır
Mimarisi, Aztek ve İnkalara ait Latin Amerika Yerlileri Mimarisi, Antik Yunan
Mimarisi, Asya Mimarisi içerisinde Hint, Japon, İran Mimarisi, İslam Mimarisi
içerisinde Selçuklu ve Osmanlı Mimarisi, Afrika Mimarisi, Avrupa Mimarisi
içerisinde Ortaçağ, Rönesans, Barok ve Aydınlanma Mimarisi, Modern Mimari
içerisinde Futurist, Ekspresyonist ve Post Modern Mimari en ünlü ve
karakteristik özelliklere sahip mimari izleklerdir.
Anadolu sahip olduğu coğrafi konum itibariyle hem Asya
mimarisinden hem Avrupa mimarisinden derinden etkilenmiştir. Ayrıca Doğu Roma
İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi dünyanın en güçlü
imparatorluklarına ev sahipliği yapmış bu netice de zamanın en ünlü
zanaatkarları ve mimarları Anadolu’nun her köşesinde eşsiz mimari eserler
bırakmıştır. Eskişehir de mimari açıdan pek çok esere ev sahipliği
yapmaktadır. Tarihi Odunpazarı evleri yalnız dış yapısıyla değil iç mimarisiyle
de Eskişehir İç Mimarlık karakteristik eserlerindedir. Tarihi Kurşunlu camisi
hakeza aynı şekilde Eskişehir İç Mimarlık karakteristik özelliklerini yansıtan harikulade bir eserdir.
Yazılıkaya, Ak Cami, Alaeddin Cami ve Porsuk kenarında ki tarihi Konsolosluk
yapılarıyla Eskişehir hem iç mimarlık hem de dış mimari açısından pek çok
zengin esere sahip bir şehirdir.
Eskişehir iç mimarlık açısından oldukça gelişmiştir.Peki iç
mimarlık genel mimari içerisinde nerede yer almaktadır? İç mimarlık modern
mimari içerisinde mimari karakteristiğin tam kalbinde yer almaktadır. Neden?
Çünkü günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte yeni dış mimari kalıpları
değiştirebilmek, genel kalıpların dışında bir proje üretebilmek oldukça zordur.
Hem maddi külfetler hem de kullanılacak malzeme genel olarak hep aynı kalıplar
ve aynı mimari projeler için üretilmektedir. Dış mimari de ki bu aynılık, iç
mimarinin daha önem kazanmasına sebebiyet vermiştir. Üstelik artık her yer de
müthiş bir betonlaşma ve yapılaşma görülmektedir. Merkezi bölgelerde yeni yapılar inşa
edebilmek için arazi bulabilmek imkansız hale gelmiştir. Bu durumun neticesinde
de yeni inşa edilen yapılar mümkün olabildiğince işlevsel, göze hoş ve estetik
tasarlanmaktadır. Hem göze hoş, hem insan ruhuna seslenen yani estetik
kılınabilen hem de mimarın elinde ki dar alanı mümkün olduğunca verimli
kılabilmek için iç mimari hayati bir rol üstlenmektedir.